O gün dedim ki: “Bugün bir farklılık yapıyorum, havaya inat renkli giyiniyorum.” Ve dönüşüm başladı.
Geçen yıldı sanırım. Hava sisli puslu… Dışarı çıkacaktım. Dolabımı açtım ve o an çok önemli bir gerçeği fark ettim.
Ben havalara aldanmışım, kendileriyle bir uyum yaratmışım ve gidip gidip hep koyu renkler almışım. Dolabım hep siyahlar, griler, kahvelerle dolmuş. Ama o gün ani bir dönüşüme ihtiyaç duydum işte. Hem bilimsel olarak da kanıtlanan bir gerçek var. Sürekli siyah giyen insanlar psikolojik olarak da bundan etkileniyorlar, mutsuz oluyorlar.
Projemi gerçekleştirmek için kredi kartımı zorlamam ya da bir süre beklemem gerekiyordu. Ben de beklemeden, kartıma küçük dokunuşlar yaparak ve kendi yöntemlerimi kullanarak renklenmenin formüllerini geliştirdim.
Anlatıyorum:
Fularlar: Annemin dolabına girdim. Retro parçalardan kaçırdım. Belki 20–30 sene önce aldığı rengârenk fularlar, şimdi düz siyah kombinlerimi neşelendiriyorlar.
Ayakkabılar: Siyahlarımı biraz unutmaya ve kırmızı topuklularımı kullanmaya karar verdim. Düz renk giydiğimde hareket kattı.
Çizmeler: Renkli yağmur çizmelerinden aldım. Özellikle Twigy’nin modelleri gayet güzel ve fiyatları da makul. Rengârenkler. Ben çarpıcı bir saks mavisini tercih ettim.
Topuklu çizmeler: Hotiç’i marka olarak severim. İndirimde haberi geldi ve 500 liralık kırmızıya dönük bordo renkteki çizmeleri, 150 TL gibi bir fiyata aldım.
Kemerler: Leopar, renkli, krokodil; kalın, ince; spor veya klasik kemerlerden birkaç tane alın… Renkli olsun, hatta yıldızlı olsun. Ben Red Apple’da 140 TL’den 35 TL’ye düşmüş bir kemer almıştım o dönem.
Çantalar: Longchamp’e bayılıyorum. Louis Vuitton gibi hem spora hem klasiğe uyması da ayrı hoşuma gidiyor. Rengârenk olanlarından alabilir, siyah trençkotunuzla kombinleyebilirsiniz.
Çoraplar: Penti, reklamlarıyla bir çorap kültürü yarattı. Şimdi pek çok marka rengârenk, değişik değişik desen ve renkleriyle çoraplar üretiyor. Siz de bacak yapınıza uygun birkaç tane edinin. Böylece elbiselerinizi ve eteklerinizi bambaşka havalarda kullanın. Yalnız bence dikkat edilmesi gereken vitrindeki mankenlerdeki gibi durmaması… Örneğin kalın bacaklarınız varsa, iri desenlerden kaçının. Bir de dizüstü çoraplar var, çizmelerle kombinleyince gerçekten çok trendy gözüküyor. Çekinmeden kullanın derim. Seneye hemen herkesi bu şekilde giyinirken göreceğiz.
Bereler: Yine indirimden bir sürü rengârenk bereler aldım kendime. Siyah eldivenlerimle takarım diye. Eldiven, bere ve kaşkolda takım olmasındansa, ikisi düz biri çarpıcı bir renk olunca daha çok hoşuma gidiyor. Kadıköy’de Bahariye Caddesi’nde birçok çeşidini bulabilirsiniz. Bir de Çilek Sokak’ın girişinde…
Bir de ben şöyle bir şey yaptım. Düz renkli ama hemen her şeyle kombinleyebileceğim, ve kullanacağıma inandığım (siz de öyle yapın bence, dolapta beklemesin) kırmızı bir pantolon (çok moda gerçekten), bir de canlı bir renkte palto aldım. Koton’da, indirimde çok güzellerini bulabilirsiniz.
İşte benim formülüm bu. Küçük parçalarla, ekonomik şekilde, dolabımdaki kıyafetlerimi değiştirip, dönüştürebilmek… Yukarıda saydığım parçaları edinerek, her türlü düz renk kıyafeti renklendirebilir, hareketlendirebilirsiniz.
Kendinizi ve kesenizi yormadan ‘renga-rengârenk’ olabilirsiniz :)
Leave A Comment