Türkiye ve Avrupa eski güzellerinden medyatik bir yüz… ve bir o kadar da iş hayatının içinde…
Banu Sağnak ile söyleştik.
Türkiye ve Avrupa güzeli olma ve devamında gelen hikâyenden bahseder misin?
Mimar Sinan Grafik Tasarım Bölümü’nde okurken, arkadaşlarım ısrarla yarışmaya girmem gerektiğini söylüyorlardı. Bunun üzerine girdiğim güzellik yarışmasından Türkiye 3.’sü ve daha sonra ise Avrupa’dan 2. olarak ayrıldım. Bu süreçte hiçbir zaman mesleğimden ödün vermedim ve Cen Ajans gibi büyük firmalarla çalıştım. Hatta bana sunuculuk teklif ettiklerinde, sunucu olmadığımı söyledim. Ses tonumun çok iyi olduğunu ve beni bu konuda yetiştireceklerini söylediler. Nazım Oktar ve Gülgün Feyman beni günlerce haftalarca eğitti. Daha sonra Star’da sunuculuk yaptım ve daha bir sürü iş… Atv ve Kanal D’de ‘İş Dünyası’nı sundum; ‘Pembe Çerçeve’ diye bir aktüel programım vardı. Daha sonra ‘Ayrı Dünyalar’ dizisinde oynadım Kaan Girgin’le ve Sinan Çetin’le ‘Film Gibi’yi sundum. Üzerinden 20 yıl geçti, bu süreçte ben hep altyapısı olan içi dolu işlerle gündeme geldim. Bir yandan sunuculuğa, bir yandan da büyük ajanslarda çalışmalarıma devam ettim.
Alışveriş alışkanlıklarınızdan bahseder misiniz?
Ben kafamda önceden tasarlıyorum. Örneğin yeşil bir elbise istiyorum, tarzı şu olsun modeli de şu olsun diye ve çıkıp o şekilde alışveriş yapıyorum. Marka olduğu için bir şeyi almıyorum. Kafamdaki parçayı her yerden alabilirim. Annem enstitü mezunu, kız kardeşim tasarımcı, ben de onlardan aldığım deneyimle gördüğüm kıyafetin kalitesini ve ederini çözebiliyorum.
Kıyafette hangi markaları tercih edersin, modayı takip eder misin?
Avrupa güzellik kraliçesi olmuş olmak bir misyon… Bir sunucunun ve reklamcının her şeyden biraz haberi olması ve göze hitap edebiliyor olması lazım. Ben bir firmada çalışırken ya da arkadaş ortamımda, ne giydiğim ve ne yaptığım sürekli takip ediliyor. Ben bir parçayı seversem 20 yıl da giyebilirim, demode olmaya inanmam. Bence asıl önemli olan kendi tarzını yaratmaktır. Benim bir tarzım var ve sırf moda oldu diye farklı giyinmem, bana klasik şeyler yakışır, önemli olan onu hakkıyla taşıyabilmemdir. Ama mesela modaya daha yakın parçaları seçerim. Her markanın standartları benim vücuduma uymuyor. Stefanel, Sisley, Bershka ve Zara gibi markalardan bunları bulabiliyorum.
İnternetten alışveriş yapıyor musun?
Satın alırken benim kıyafete dokunmam gerekiyor, ama Trendyol ve Limango’yu yine de takip ediyorum modayı gözlemleyebilmek adına.
Kadınların yaptığı stil oluşturma hataları var mı?
Bir kadın çizgisini kendi yaratmasa da kendi yönetir, vücudunu iyi tanıyıp, kendiyle barışık olması ve tarzını yaratması lazım. Kadınlar örneğin vücut ölçülerini dikkate almayabiliyorlar. Aslolan 36 bedene girmek değil, uygun kalıba girip üzerine yakıştırmaktır. Bazen kadın manken gibidir, ama kendini tanımadığı için silik durur, bazen de kilolu bir kadın kendine yakıştırmayı o kadar iyi bilir ki ışıldar. Kıyafetin içinde kendini rahat, iyi ve onu sana ait hissetmen lazım.
Bundan sonra seni farklı sürpriz projelerde görebilecek miyiz?
Şu an Control4 firmasının iş geliştirmesini yapıyorum. Medyayla ilgili her zaman kendim yazıp vereceğim projeler oluyor ve olacak. Bunlar doğru yön bulursa yerini bulacak. En yeni projem ise; Meltem Cumbul, Ayşen Gruda ve Melis Birkan gibi oyuncuların yer alacağı nisan ayında çekimleri başlayacak ‘Taş Mektep’ adlı bir dönem filmi… Burada hem oyuncu olarak, hem de reklam tarafında yer alacağım.
SENİN İÇİN;
Günün en güzel dakikaları?
En yoğun iş günümde dahi, günü keyifle yaşamaktan hoşlanırım. İşimi de keyifle yaparım. Arada bir Türk kahvemi de keyifle içer, güne gerekli özeni gösteririm.
Sanatın en keyifli alanları?
Kendim de resim yaptığım için resim seviyorum. Bunun dışında bale ve tiyatroya da, konserlere de bayılırım.
Hangi müzik türlerini seversin?
Hemen her müziği yeri geldiğinde dinliyorum. Yenileri de dinlerim ama eski, nostaljik, fasıl müziklerini daha çok seviyorum.
İzlediğin en güzel film?
21 Gram filminin kurgusu beni çok etkilemişti.
Son zamanlarda seni mutlu eden enteresan bir şey?
Annemin dayısından bana kalan 90 yıllık bir pikap ve taş plaklar beni çok mutlu etti.
En ütopik ve güzel hayalin nedir?
Bir teknem olması ve içinde yaşamak…
Leave A Comment