Romantik Prenses: Çağrı Müftüoğlu

Son Single’ıyla geniş kitlelere ulaşan, Emel Müftüoğlu’nun kızı, canım arkadaşım Çağrı’nın bilmediğiniz yönleri var!

Seni ilk kez Emel Müftüoğlu’nun kızı olarak Hovarda Klibi’nde tanıdık, daha sonra ise Kal Benimle şarkısında sesinle büyülendik. Peki, sen şarkıcı olmaya ne zaman karar verdin?

Çocukluğumdan beri yapmak istediğim tek iş buydu zaten. Konuşmaya başladığım andan itibaren, ne iş yapacaksın dediklerinde ben şarkıcı olacağım diyordum.Ailem bu konuda beni etkiledi mi onu tam kestiremiyorum, ama şarkıcı olmamı hiç istemediler, çocuktur hevestir geçer dediler. Oysa ben vazgeçmedim ve üniversitede son iki yıl hep şan dersleri aldım. Sonra da tek başıma hallettim her şeyi ve albümümü çıkardım, hatta albümü yaparken annem İstanbul’da bile değildi. Şehir dışında başka bir dizi çekiliyordu, orada çalışıyordu ve haberi yoktu benim albüm yaptığımdan.

Hayata ve müziğe bakışını özetler misin?

Şarkımı söyleyeyim müziğimi yapıyım, ama adım geçmesin. Amacım hiçbir zaman ünlü olmak değildi. Zaten işini iyi yaparsan tanınırsın. Ben soyadımı bile kullanmadım, Çağrı diye cıktım, tek derdim müzik yapmak şarkı söylemek…

Beğendiğin şarkıcılar kimler, idolün var mı?

Müziğini tarzını beğendiğim sanatçılar tabi ki var, Can Bonomo’yu çok başarılı buluyorum, Göksel’in son albümü çok güzel, Halil Sezai’yi beğeniyorum. Ama ben idol kavramına inanmıyorum çünkü herkesin bir kusuru olduğunu düşünürüm. Sadece insanın belirlemesi gereken, doğru olan bir yaşam biçimi var.

Türkiye’deki müzik piyasasını değerlendirir misin?

Çok güzel işler çıktığını düşünüyorum. Bir dönem hep birbirine benzer işler yapıldı, ama artık kendine has müzikler yapılıyor. İyi gidiyor bence.

Müziğin dışında nelerle ilgileniyorsun?

Ben gece hayatını sevmiyorum, çıkmıyorum. Sinemaya yemeğe gidiyorum, ama kafede saatlerce bakınmayı sevmiyorum. Alışverişte de öyleyim alayım çıkayım isterim.

Müziğin dışında uzun zamandır oyunculuk dersleri aldım, hala da alıyorum. Şu an için belli bir proje yok, teklifler lisedeyken de geliyordu hala da geliyor, ama önemli olan benim inanacağım bir proje olması…

Single’a gelen tepkiler nasıl?

Çok güzel gidiyor, tepkiler harika. İşle ilgili bir derdim yok çok şükür. Önceki albümüm sıkıntılı ve albüm satılmayan bir dönemde çıkmıştı, ama bana göre buna rağmen başarılıydı. Üniversitelerden çok talep oluyor, bu aralar sıklıkla konserlerine çıkıyorum.

Modayla aran nasıl?

Ben modaya inanmıyorum, hatta alışverişe bile çıkmıyorum diyebilirim. Annem kendine alıyor ben çalıyorum ondan, öyle diyeyim Kıyafetlerden çok teknoloji seviyorum. Hediyeleri bile böyle seçiyorum. İnternetten alışveriş yaparken Moda Durumu’nu kullanıyorum daha çok.

Giyim ve görünüşünü nasıl oluşturuyorsun, kimlerden destek alıyorsun?

Ben günlük hayatta, içinde rahat hissettiğim ve bana yakıştığını düşündüğüm şeyleri giyiyorum. Kişilik olarak çok dişi biri değilim, olduğu gibi biriyim. Makyaj yapıp ağır kıyafetler giymiyorum. Kliplerde ise, buna ekip olarak hep beraber düşünüp karar veriyoruz. Şarkının kıyafetini, şarkının duruşu belirliyor. Sözler ve müzik, kliple ilgili belli bir konsept oluşturuyor.

İnternetle aran nasıl? Hangi internet sitelerini kullanıyorsun?

Bence internet süper bir şey, hayatı ciddi ölçüde kolaylaştırıyor. Ben artık evin alışverişini bile internetten yapıyorum.

40 yaşında Çağrı nerede nasıl bir hayatı var?

Ailem olsun, çoluk çocuğum olsun, çok sevdiğim bir eşim olsun isterim.

Annenle evde nasılsınız? Ne yaparak vakit geçirirsiniz?

Komik bir çiftiz biz çok eğleniyoruz. Yemek yemeği seviyoruz, müzik hakkında solfej, nota gibi bilmediğim şeyleri öğreniyorum annemden. Yabancı ve Türk dizileri izliyoruz. Tim Burton filmlerine bayılıyoruz.

Seni insanlar hep romantik tanıyor, ama bir de kıpır kıpır bir Çağrı var…

Sen beni tanıdığın için biliyorsun. Dışarıdaki insanlar haberdar değiller o tarafımdan, zamanla öğrenecekler diye düşünüyorum. Romantik tarafım oldukça baskın inkâr edemem, ama evet, eğlenceli tarafım da var.

İnsanlar Seda Sayan’ı örneğin, dobra olduğu için seviyorlar. Sence seni sevmelerinin nedeni ne?

Sıcakkanlı ve samimi olmamı seviyorlar. Kendim gibi ve doğal olduğumu söylüyorlar.

SENİN İÇİN;

Günün en güzel dakikaları?

Huzurlu olduğum, kafamın rahat olduğu her an güzeldir benim için…

Sanatın en keyifli alanları?

Müzik tabii ki, bir de oyunculuk…

Hangi müzik türlerini seversin? Kendini dinler misin?

Günlük hayatta dinlediğim belli bir müzik türü yok, o anki ruh halime göre klasik müzik de dinleyebilirim, arabesk de… Kendimi çalışmak için, sahne öncesi ya da yapım aşamasında defalarca dinlerim ama normalde dinlemem.

Takip ettiğin dergiler?

Mizah dergilerini seviyorum. Penguen gibi karikatür dergilerini de…

Son dönemde beğendiğin filmler?

Inception, Limitless ve Çizmeli Kedi’yi beğendim.

Moral filmlerin var mı?

Moralim bozuksa Family Guy dizisini izlerim tekrar tekrar.

Son zamanlarda kendine alıp da mutlu olduğun şey?

Hello Kitty beni çok mutlu ediyor. Zaten onu taşıyan her şeyi dayanamayıp alıyorum.

En ütopik ve güzel hayalin nedir?

Büyük kitlelere, örneğin elli bin kişiye konserler verebilmek.

Seni sevenlere söylemek istediğin başka bir şey var mı?

İnternet sitem yenileniyor. Türkiye’de ilk kez gözlüğü taktığında üç boyutlu hale gelebilen internet sitesi olacak. Çok yakın zamanda ziyaret edebilirsiniz. Beni takip etmek isteyenler, Facebook sayfamdan Çağrı Müftüoğlu ve Çağrı Müftüoğlu2 adreslerimden izleyebilirler. Twitter kullanmıyorum.

Alışveriş Kulüpleri hakkında ne düşünüyorsun?

Bence süper. Çok güzel ve gerekli bir şey… Bir yere girip birçok yerden haber alabilmek büyük kolaylık…